Unipolar
Depresyon

Genel olarak depresyon yaygınlığı % 3-5.8 kadardır. Epidemiyolojik veriler herhangi bir yılda kadınların % 13'ü, erkeklerin % 8'inin depresyonda olduğunu göstermektedir. Depresyon görülme olasılığı kadınlarda iki kat daha fazladır. Yineleyici depresyon da kadınlarda daha sıktır.

Akut atak geçirenlerin % 15 kadarında depresyon kronikleşebilir. Erken yaşta anne-baba kaybı, çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü, kadın olmak, düşük sosyoekonomik düzey, boşanmış olma, işsizlik, madde ve alkol kötü kullanımı, depresyon için risk faktörleridir

Klinik depresyonun temel niteliği, ilgi ve zevk azlığı, umutsuzluk ve karamsarlıktır. Hastalar gelecekleri ve yaşadıkları ile ilgili olarak hep kötümser düşünürler. Olağan etkinliklerden zevk alamaz. İş, özel zevkler, bireysel ilişkiler, cinsel aktivite de dahil olmak üzere hiçbir şeyden zevk alamazlar, huzursuzluk gösterebilirler. İş, aile, para ve kendi sağlıkları ile aşırı biçimde zihinleri meşgul olur. Enerjileri azalır. Tepkisel, öfkeli davranabilirler. Umutsuzluk, kötümserlik, benlik saygısında azalma ve suçluluk duyguları intihar düşünce ve eylemlerini uyarabilir. İntihar düşünceleri ve girişimleri depresyonun önemli belirtilerindendir

Depresif bozukluğu olan kişilerde çoğunlukla iştah ve kilo kaybı bulunur. Uyku bozukluğu, dalgınlık, unutkanlık olabilir. Bazen ağır depresif hastalarda gerçeği değerlendirme yeteneği bozulabilir.

Depresyon tanısı anlatılan bulguların şiddeti yanında kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğinin bozulmasına göre konulabilir. Depresyon çocukluk çağında da görülebilir. Yaşa bağlı olarak depresyon belirtileri farklılıklar gösterir.

Depresyon tedavisi mümkün olan bir tıbbi hastalıktır. Tedavi de bazı ilaçlar yanında psikoterapi yöntemleri kullanılır.


Image

"Kendini bilmek, tüm bilgeliğin başlangıcıdır."

Aristoteles